Bosna, Osmanlı Devleti’ne dahil olunca idarî bakımdan sancak haline getirilmis ve ilk sancak beyi de Minnetoglu Mehmed Bey olmustur. Hersek sancagı ise 1470′te teskil edilmistir. 1463-1550 arası sancak merkezi Bosnasaray iken 1550′de Travnik’e naklolunmustur. 1583′de Bosna eyalet haline getirilince merkez Banaluka kabul edilmisse de 1684′te tekrar Travnik’e nakledilmistir. 1850′den sonra kurulan teskilâtla Bosnasaray, vilâyet merkezi olmustur.
Bosna-Hersek’in fethi bölgenin sosyal yapısında önemli gelismelere sebep olmustur. Timar sisteminin uygulanıp yerli beylerin güçlerinin kırılmasıyla köylülerin üzerindeki baskılar azalmıs, hayvancılık ve madencilik gelismistir. Hersek bölgesinde ise hayvancılıkla ugrasanların bos ziraat alanlarına yerlestirilmeleriyle, harap bölgelerin islâhı ve ziraatın gelismesi için yeterince insan gücü saglanmıs oluyordu.
Bölge fethedildikten sonra sipahilere timarlar tahsis edilmistir. Bu sipahilerin çogu Müslüman, az bir kısmı ise Hıristiyan idi. Hıristiyan sipahilerin Müslüman olan torunları daha sonra sipahi, zaim, kale dizdarı hatta vezir ve sadrâzam bile olmuslardır. Fethedilen sehir ve kasabalarda klasik Türk el sanatları, dericilik ve kuyumculuk oldukça gelismisti. Osmanlı’nın esnaf teskilâtı ve lonca sistemi de
bölgenin ticari yapısına büyük katkılar saglamıstır.
Bosna’nın Osmanlılar tarafından fethedilmesiyle, Venedik, denizden ve karadan tehdit edilir hale gelmistir. Venedikliler bundan dolayı aynı tehlikeyi yasamaya baslayan Macarlar ile bir ittifak yaparak 1463 senesinde Bosna üzerine taarruza geçmislerdir. Taarruzun kıs mevsiminde yapılması ve Osmanlı kuvvetlerinin yeterli yardım alamamasından dolayı Bosna’nın merkezi Yaytse ile Srebrenice Macarlar tarafından ele geçirilmis, zvornik ise kusatılmıs fakat alınamamıstır.
1464 ilkbaharında Fatih Sultan Mehmed ikinci defa Bosna’ya sefer düzenlemistir. Yaytse geri alınamamıs, fakat diger kalelerin bir kısmı yıkılmıs, lüzumlu olanlarına ise asker ve mühimmât konmustur. (Yaytse ancak 1528 de geri alınabilmistir).
Hersek Dükalıgı 1467 yılında Vezir-i Azam Mahmud Pasa tarafından ele geçirilmistir. Düka Stephan Kassariç baglılık bildirdiginden dolayı yerinde bırakılmıstır.
Osmanlı tarihinde vezir-i azamlıga kadar yükselen Hersekzade Ahmed Pasa, Stephan Kassariç’in ogludur. Stephan Kassariç’in ölümünden sonra dükalık ikiye ayrılmıs ve Kassariç’in diger iki oglunun Hersek’i ele geçirmeye kalkısmaları üzerine 1480′de tamamen ortadan kaldırılmıstır.
Osmanlı Devleti, Bosna’da, Kıla-i Hakaniye Kaptanları adı verilen idarî bir sistem kurmustu. lk kaptanlık 1558′de Gradiçka’da en son kaptanlık da 1802′de Hutovo’da kurulmus ve toplam kaptanlık sayısı otuz dokuzu bulmustu. Her kaptanlık belirli bir araziye sahipti ve arazi, dahilinde bulundugu en büyük kale adına göre adlandırılırdı. Kaptanların vazifeleri arasında, hudutları muhafaza etmek, bölge
çevresindeki yolları emniyet altında bulundurmak, kalelere silâh ve cephane temin etmek sayılabilir. II. Mahmud zamanında kaptanlıkların askerî kuvveti 24.000 kisi kadardı.
Bosna’da görülen diger bir özellik timar ve zeâmet usulünün verâset yoluyla intikali idi. Bosna’nın ticareti gelismis olsa da iktisadî yönden ziraatin önemi daha büyüktü. Kaptan, aga ve beylerin elinde bulunan çiftliklerde kiralama usulü vardı.Topragı isleyen bu kiracılara kmet denilirdi. Bunlar elde ettikleri mahsullerden yarımcılık, üçleme, dörtleme ve besleme usullerine göre arazi sahiplerine ücret öderlerdi.
Bogomill mezhebine baglı Bosnaklar, savas kabiliyetleri, Macarları iyim tanımaları ve Papalıga karsı derin bir kin beslemeleri sebebiyle Macaristan ile yapılan savaslarda etkin bir rol oynamıslardır. Müslüman Bosnaklar her zaman Osmanlı Devleti’nin kuzeybatı hududunu yalnız baslarına müdafaa etmislerdir. Serdarların kumandasındaki sipahilik teskilâtına baglı bulunan kıtalar, Türk hâkimiyeti devam
ettigi müddetçe sadakat ve fedakârlıkla vilâyet makamına tâbi kalmıs ve Bosna, Osmanlı Devleti’nin bir kalesi olmustur.
Bosnaklar, İslâmiyet’i kabul etmeleri, devlete baglılık ve güvenilirliklerini isbat etmeleri sayesinde Osmanlı Devleti’nin çesitli kademelerinde görev yapmıslar, hatta defterdar, kaptan-ı derya ve sadrâzam bile olmuslardır. Osmanlı tarihini
inceledigimizde bes kez sadrâzamlıga getirilen Hersekzade Ahmed Pasa (1497-1516), yine üç kez sadrazâmlık yapan Damad brahim Pasa (1596-1601 ) ve bir devre imzasını atmıs Sokullu Mehmed Pasa’nın Bosnak asıllı olduklarını görüyoruz. Bunlar haricinde muhtelif tarihlerde sadrâzamlık yapan diger Bosnak sadrazâmlar sunlardır:
Lala Mustafa Pasa (1580-1580),
Malkoç Ali Pasa (1603-1604),
Lala Mehmed Pasa(1604-1606),
Dervis Mehmed Pasa (1606-1606),
Kara Davud Pasa (1622-1622),
Hüsrev Pasa (1628-1631),
Topal Recep Pasa (1632-1632),
Salih Pasa (1645-1647),
Sarı Süleyman Pasa (1685-1687),
Damad Melek Mehmed Pasa (1792-1794).